26 Haziran 2012 Salı

Galatasaray Türk Telekom Arena'yı paylaşabilirdi - Tabii şartlar müsaitse

Ortak stadyum kullanma fikri sporsever toplumlar için kabul edilebilir hatta başka bir rekabet bile yaratabilir. Düşünsenize, aynı stadı Beşiktaş ile Galatasaray kullansa iki taraftar arasındaki kalite,oyuna etki edebilirlik,yaratıcılık ne kadar güzel ayırt edilebilir. Hatta yıllardır aranan ( ne gerek var ise ) en iyi seyirci sorusunun da cevabı bulunmuş olurdu. İşte bu yüzden Galatasaray Türk Telekom Arena'yı Beşiktaş ile paylaşabilirdi ama ekonomik şartlar da istediği gibi olur ise..

Galatasaray'ın UEFA Zaferi sonrası Fenerbahçe'nin ekonomik olarak gerisinde kalmasındaki birincil faktördü  " kötü stadyum ". Kombinesinin para etmediği, izleyene konfor sunamayan, oyuna etki gücünü yitirmiş Ali Sami Yen stadyumu miladını doldurmasına rağmen bir yenisi ile değiştirilemediği için yıllık 40-50 M dolar doğrudan gelir farkı oluştu iki takım arasında. Fenerbahçe yönetimi de bu uçurumu maksimum verimlilikle değerlendirince ekonomik farklar neredeyse kapatılamaz noktalara ulaştı. Nihayet Galatasaray geçen sezon Türk Telekom Arena'ya taşınıp gelirler konusunda dengeyi sağlayabildi. Hatta uzun vadede öne geçme şansları olduğunu rakamlar ortaya koyuyor. Hal böyle olunca, TT Arena'yı Beşiktaş ile paylaşmak hepsinin özelinde ekonomik farklılık. Diğer taraftan, Beşiktaş yönetiminin de Arena yollarını araması ekonomik sebeplere dayanıyor. Daha çok kombine, daha çok günlük taraftar daha çok para demek. 
Ya stadyum kirası ??? Bence kilit nokta bu.. ( Aşağıda )

Çoğu Galatasaray taraftarı bebek bekleri gibi bekledi.. Özhan Canaydın'ı rahmetle anıyorum...

Birincisi Beşiktaş tüm takımların zarar ettikleri ( FB yıllarca yarım tribünlere oynadı, GS Olimpiyat eziyetini çekti ) süreci karlılıkla atlatarak tabirimi mazur görün " cin olmadan adam çarpma peşinde " Galatasaray ya da Fenerbahçe'nin stadyum paylaşım koşulu net gelirin minimum % 50'si olmalı. ( Stadyum masrafları hariç )

İkincisi TT Arena ile yapılan sözleşme değiştirilebilir keza Türk Telekom ismi yılda 30 kere değil 60 kere gündem olacak, üstüne bu sefer GSlı olmayan farklı kitlelere pazarlanacak. Türk Telekom'un değişiklik yapmayacağını ön görürsek Galatasaray'ın Beşiktaş'tan yapılan sponsorluk anlaşmasının minimum %25'ini talep etmesi gerekir.

Üçüncüsü Stadyum önü açılan/kurulan resmi ürün satış noktalarından elde edilecek net gelirin % 20'si olası Nike - Adidas anlaşmazlığına önlem olarak sözleşmeye eklenebilir. Tüm kalemler toplanınca Galatasaray gelecek 5 sene için yıllık 20-25m € fazladan gelir elde etmiş olabilir. Bu da ezeli rakipleri Fenerbahçe ile ekonomik farkın kapanması için piyango gibi gelir. Ekonomik olarak arzulanan rakamlar sağlansa bile stadyuma manasını katan taraftarın da dinlemek gerekli ...

Son olarak Galatasaraylıların ki genel karşı çıkış noktaları bu, Kiracı korkusu. Tüm ev sahipleri benzer durumdan şikayetçidir, kiracılar evden çıkarken " Bulduğun gibi bırak " sloganını unutuverirler. Tabii ki Beşiktaş taraftarının stadyuma verdiği her zarar fazlasıyla ödenecektir ama çoğu Galatasaraylının çocuğu gibi baktığı yeni stadyuma bir zerre bile zarar gelmesini istememesi doğal. Öte yandan, yıllardır Beşiktaşlıların  dünyanın en güzel yerindeki futbol mabedi İnönü, Fenebahçelilerin Avrupa'nın nadir stadyumlarından biri Şükrü Saraçoğlu dediklerini sıkça duymak zorunda kalan taraftarların en azından birine TT Arena'da maçını izlerken tatlı bir gülümseme yollaması manidar olur. 

Hepsinin özelinde, Sn Mehmet Demirkol'un savunucusu olduğu parça parça inşaat önerisi benim de aklıma en çok yatan plan. Fakat dedik ya Parasızlık Beşiktaş'ın en büyük derdi.

Tartışma ben bu yazıyı kaleme alırken Galatasaray yönetiminin " Hayır " cevabı ile bitmiş gözükürken...

Saygılarımla

Hiç yorum yok: