16 Haziran 2011 Perşembe

Ruud Gullit yine mi kovuldu?


Kovulmak…Futbolda çok telaffuz edilen bir kelime. Futbolcudan memnun kalınmadığı zaman en fazla kendisinden kulüp bulması isteniyor ama teknik direktöre böyle bir şey söylenmiyor. Sadece tek bir kelime geçiyor: ''Kovuldun.'' Bizim ligimizde teknik adam değiştirmek peynir ekmek gibi zaten. Sezon içerisinde giden gelenlerin sayısı gün geliyor köprü trafiğine dönüyor. İstikrarıyla örnek gösterdiğimiz Avrupa’da da bu trafik sorunu son yıllarda fazlasıyla hissediliyor. Bazı teknik adamlar ise en çok kovulmalarıyla gündemde oluyor. Bu isim Ruud Gullit olunca da doğal olarak haberin değeri artıyor. Sonuçta kim takar Terek Grozny’i, kovduğu teknik adamı. Ama Gullit olunca kovulan isim Terek’i de adam yerine koyup okuyorsun işte.

Muhteşem bir futbolculuk kariyerinden sonra Gullit’in çalıştırdığı 5.takım Terek. 5 takımda da akıbeti aynı oldu bir zamanların efsane futbolcusunun. Chelsea’de Glenn Hoddle, İngiltere milli takımının başına geçince oyuncu-menajer olmuştu. Belki şansı yaver gitti, belki de takımın içinde olmanın avantajını yaşadı, ilk senesinde mavilerle FA Cup zaferi yaşadı. O zamanlar Chelsea şimdiki gibi her sene bir kupa almıyor. Bu kupa tam 26 yıllık özlemine son veriyordu Chelsea’nin. Londra kulübü tam 26 yıl sonra ilk defa bir kupa kazanıyordu. Bu kupayla aynı zamanda ilk kez Britanya dışından bir menajer büyük bir kupa kazanıyordu. Teknik adamlık kariyeri için bundan daha güzel bir başlangıç olamazdı herhalde. 2.senesinde yine her şey yolunda gidiyordu. Ligi 2.sırada bitirmişler, 2.kupada da çeyrek final oynamışlardı. Ama futbolculuk dönemindeki asiliği devam etmişti Gullit’in ve kulüp yönetimi tarafından görevine son verilmişti. Yani kovulmuştu. Bu teknik direktörlük kariyerinde ilkti Hollandalının.

Ama Chelsea’de yaptıklarıyla gelecek vaat eden teknik adam etiketini almıştı üzerine. Newcastle hızlı davranıp Gullit’e verdi takımı. Bir sezon önce FA Cup’ta final oynamalarına rağmen ligi 13.sırada bitirmişlerdi. Şansızlıklar Kenny Dalglish’in yakasını bırakmasa da sezon boyunca, fatura kesilmişti bir kere. Ardından Gullit geldi takımın başına. St. James’ Park’ta muhteşem bir karşılama vardı Hollandalı için. Gullit’in iyi futbol anlamına gelen ''Seksi futbol oynatacağım'' sözü pankartlara taşınmıştı. Ancak ilk sezon, Dalglish’inkinden farklı değil. Yine FA Cup’ta finalde kaybedildi, yine lig 13.sırada bitirildi. Ancak bu kez daha sabırlı davrandı kulüp yönetimi. Bir sonraki sezona başlangıç ise pek iyi olmadı. Üst üste alınan kötü sonuçlardan sonra taraftarda sırtını dönmüştü Hollandalıya. Yağmurlu bir günde ezeli rakip Sunderland ile oynanan maçta alınan mağlubiyet son nokta olmuştu. Ancak asıl sorun yine de o mağlubiyet değildi. Sorun takımın en değerli oyuncusu Alan Shearer’ın yedek oturtulmasıydı. Bu sonu oldu Gullit’in. 3 senelik teknik adamlık kariyerinde 2.defa kovulmuştu.

Sonrasında uzun bir süre düşünmedi teknik adamlık yapmayı yada görev verilmedi Hollandalıya. 2004 yılına kadar. Zor dönemdeki eski takımı, yıldızını parlattığı takım Feyenoord göreve çağırdı onu. Finansal güçlükler nedeniyle zor bir dönemden geçen Feyenoord’ta işler yine yolunda gitmedi. Takım hiçbir kupada başarılı olamadığı sezonu 4.sırada bitirdi. Sezon sonunda istifa etti Gullit yada rica edildi kendisinden. Sonra yine bir sessizlik dönemi. Avrupa’da kimse çalmıyordu kapısını. Oyunculuğu dönemindeki kötü şöhreti, teknik adamlığında affedilmiyordu. Sahadaki 11 oyuncudan biri değildi. Onları yöneten kişiydi. O yüzden ilk fatura doğal olarak ona kesiliyordu. Arada Tv yorumculuğu yaparken beklenmedik bir çağrı geldi, okyanusun diğer yakasından. Beckham’ın takımı LA Galaxy’den. 3 yıllık sözleşme ve yıllık 2 milyon dolar. Bir MLS teknik direktörüne verilmiş en yüksek ücretle başladı işe Gullit. Ancak orada da işler bir kez daha yolunda gitmedi. Ligin düzenine bir türlü adapte olamamıştı. Üstüne oyuncularının sürekli teknik direktörlük tarzını eleştirmesi tuz biber oldu. 2008 Ağustos’un da daha fazla dayanamayarak istifa etti.

Ve son durak Terek Grozny…ABD’den ayrıldıktan yaklaşık 2.5 sene sonra Çeçenler ikna etti Hollandalı’yı. Rus liginin vasat takımlarından biriydi Terek. Ama yine de gitti Gullit. Zor bir insanın böyle zor bir ortamda başarılı olması zaten çok zordu, olmadı. Gullit yine kovuldu. Bu karara güldüğünü, Rusya’nın normal bir ülke olmadığını söyleyerek. Şu ana kadar çalıştırdığı 5 takımda da aynı akıbeti yaşadı Gullit. Chelsea ile kazandığı ilk senesindeki tek kupa hariç hep başarısız oldu. Büyük ihtimalle yine teselliyi televizyon stüdyolarında arayacak Hollandalı. Büyük bir efsanenin teknik adamlık kariyerinde her geçen gün karizmasını çizdirmesi üzse de beni yapacak bir şey yok. Başkanların ve kulüp sahiplerinin dünyası bu usta. Acımak yok.

Hiç yorum yok: