6 Şubat 2012 Pazartesi

Fenerbahçe:2 Beşiktaş:0 / Hangisiydi Eksik?


Bu kadar eksikle halı sahada olsa maç ertelenir. Baba haftaya oynayalım dersin ama burada mecbur çıktı sahaya Beşiktaş. Aurelio’ya fasulye dersen 6 eksik var derbi öncesi. Bunlardan 5’i iskeletin önemli oyuncuları. Carvalhal de mecburiyetini oyuncu seçimleriyle iyice belli etti, etti de uzun süredir oynamayan Ersan Gülüm ile haftalardır oynayan Ekrem’i kesip Tanju’ya oraya kaydırmakla şansını zorladı biraz. Ortayı Necip’in yerine İbrahim'i koyup, Ernst ve Veli'yi yapmış. İleri 3’lü Simao-Mustafa-Holosko. Herşeye rağmen ofansif bir kadroyla çıkmış ki bu hem takımın özgüvenini korumak hem de Fenerbahçe’nin at koşturmasını engellemek için iyi bir taktikti. Bir gün önce Alves denenir mi diye düşünüyordum ama Carvalhal’ın aklına bile gelmemiş.

Maçın başlamasıyla kontra ataklarla etkili olan taraf Beşiktaş’tı. Fenerbahçe’nin o savunma kalabalığında pozisyon bulması zor gözüküyordu ama hiç olmayacak bir şekilde gol yedi Beşiktaş. Aynı Real Madrid’in Barcelona’dan duran toptan gol yemesi gibi. Bu sezon ölü toplarda gol bulmakta büyük sıkıntı yaşayan Fenerbahçe, Sivok’un Yobo’yu anlaşılmaz bir şekilde kaçırmasıyla golü buldu 14.dakikada. Biraz gecikse gol fazla bir arada oynamayan Beşiktaş’ın daha da direnci artar düşünüyordum. Golü yedikten sonra ise Fenerbahçe’nin kontralarda etkili olmasını bekledim. 35.dakikaya kadar da öyle bir maç oldu. Egemen’in çizgiden çıkan topuna kadar özellikle Stoch, hemen her pozisyonda içinden geçti Tanju’nun. Aylardır oynamayan Ersan hocam benim bu maçta ne işim var der gibiydi. Ersan daha da fazla hata yapardı ama karşısında hazır olmayan bir Gökhan vardı ki zaten 40.dakikada oyundan çıktı. İlk yarının Beşiktaş adına sıkıntılı oyuncularına Holosko’yu da katmak lazım. İçine Quaresma kaçmıştı sanki. Gol olabilecek 2 pozisyonda çok kötü tercih yaptı. Sonrasında Fenerbahçe’nin bu sezon ki geleneksel hastalığı ortaya çıktı.

Samsun maçında da aynısını yapmıştı Fenerbahçe ama Gekas’a engel olamamıştı. Beşiktaş ise beceriksiz olunca hesap tuttu ama özellikle 2.yarı öldü öldü dirildi Fenerbahçe taraftarı. Zaman zaman Beşiktaş’ın mı 7 eksiği var Fenerbahçe’nin mi diye düşünmedim değil. Siyah beyazlılar final paslarını yapamasa da, yaratıcılıktan yoksun olsa da müthiş bir baskı kurdu Fenerbahçe yarı sahasında. Rakip kalede değil, sadece yarı sahada. Bu baskı sonucu bir net pozisyon buldu Ernst ile. Hemen peşinden de Alman, ceza sahası dışından direği kırdı. Baskının sonucu buydu. Bu yarıda bir başka değişen şey de Tanju’nun ilk yarıda çektiği eziyetin aynısını Stoch’a çektirmesiydi. Ama tabii bu kadar yüksek tempoda oynayınca kaçınılmaz olarak son 10 dakikada düştü Beşiktaş. Carvalhal, oyuna müdahalelerde biraz geç kalınca son dakika baskısı oluşturulamadı. Mesela bir Edu’yu daha erken ve mutlaka Holosko’nun yerine alabilirdi. Tanju’yu ve Ersan’ı oyundan alma dakikası doğruydu ama Edu mutlaka daha önce girmeli ve hedef santrafor olarak oynamalıydı.

Mustafa Pektemek’e de ayrı bir parantez açmak lazım. Maç boyunca adeta tek başına boğuştu Fenerbahçe savunmasıyla hemen hemen bütün topları indirdi, iyi yaptı işini. Beşiktaş’ın bir çok atağında hazırlayıcı isimdi. Holosko gibi kayıpları oynamadı. Beşiktaş’ta eksiklerden en çok arananı tartışmasız Fernandes'di. Pas trafiği onun yokluğunda iyi yönetilemedi. 11 kornerin hiçbiri tehlike olmadı. Duran toplar yalan oldu. Simao’nun bu kadar kötü kullanmasını beklemiyordum açıkçası. Fernandes olsa bu duran toplardan minimum 2-3’ü tehlike olurdu. Maç oynanırken bunları düşünüyordum ki yeni transfer Sow, son sözü boş kaleye atarak söyledi. 1-0 devam etse son 2 dakika değişen bir şey olmazdı. Sow’un golü sadece tabelada 1’i 2 yaptı. Genel olarak bakarsak maçın hakkı açık ara beraberlikti. Fenerbahçe’nin özellikle 2.yarıda bu kadar bitik bir futbol ortaya koymasını açıkçası hiç beklemiyordum. Kontra atağa çıkmayı hemen hiç düşünmediler. Burada da Aykut Hoca’nın şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Bu takım niye böyle diye.

Kriz döneminde ki duruşuyla şu an için koltuğu sağlam ama Fenerbahçe’ye bir şeyler katmazsa çabuk unutulur Aykut Hoca’nın insanlığı. Balık hafıza devreye girer, homurdanır tribünler. O yüzden Fenerbahçe’ye pozitif yönde bir şeyler vermesi şart. Carvalhal için bir şey söylemiyorum çünkü iyi insan ve öyle kalacak. Fenerbahçe’de ki Zico’yu görüyorum Portekizliyi izlerken. İyi insan, iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Büyük takım çalıştırarak staj yapıyor. O kadar. İşte böyle bir derbi daha geride kaldı. Şampiyonluk yolunda çok değişen bir şey yok. Herkesin her an puan kaybedebileceği bu ligde ufak bir seri toparlar her şeyi. O yüzden ne Beşiktaş geride kaldı ne de Fenerbahçe çok büyük bir avantaj yakaladı.

1 yorum:

ahmet bulut dedi ki...

degerli bora abim ben futboldan çok anlamam ama sana şunu diyeyim yazın baştan aşağı doğru benim fikrim aykut kocaman bu futbol zihniyetiyle KORKAK anlayışınla sahadaki topçuları maçı aldıysa onların anlından öpsün bu kadar korkak futbol zihniyeti olan bi hoca görmedim oyunu ilerde tutmak yerine yaptığı değişikliklerle geriye yaslandı bjk nin üstüne gelmesine izin verdi ama şanslıydı bu sefer bjk eksikdi saygılar