6 Temmuz 2012 Cuma

Basketbol'da Transfer Yorumlama ve Karar Verme Grafiği

Türkiye Basketbol'u o kadar karışık 1 aylık süreç yaşadı ki kim kimi yönetiyor hangi oyuncu gelecek sene hangi takımda oynayacak Eurobasket.com 'un Web Editör'ü bile karıştırmış. Erman Kunter Galatasaray'ın başında mesela bizim siteye göre..

McCalebb ülkemizde Mersin BB'de oynamıştı.
Bu karışıklığa sebebiyet veren şey rekabet tabii ki. Bundan 3 yıl öncesine kadar birkaç başlı bir reklam ligi oynanıyordu ülkemizde. Tofaş, Ülker, Efes Pilsen, Tuborg yıllarca hem ucuz yollu reklam düzenlediler hem de bu reklamın giderini Türk Vergi Kanunun ilgili maddesine dayanarak vergiden düşürdüler. Kuşkusuz bir ticarethanenin bu kadar çok hayır faaliyetinde bulunması beklenemez ki yukarıda bahsettiğim karşılıklı çıkar ilişkisi Türk basketbolunun uzun yıllarına damgasını vurdu. Ne zaman kulüpler artık sponsorluk kavramını öğrendiler, o zaman bu ticarethaneler isimlerinin önlerine ya da arkalarına birer Spor Kulübü bağlamak zorunda kaldı. Galatasaray Medical Park, Fenerbahçe Ülker, Pınar Karşıyaka bunun güzel örnekleri. 

Lafı çok uzatmadan günceli yakalamak istiyorum. Avrupa basketbol ekonomisi için kulüplerin yıllık yatırımları çok büyük rakamlar değil. Mesela Kayserispor Futbol takımının yıllık bütçesi CSKA Moskova'dan daha fazla. Yani ortaya konulacak €20-25m bir basketbol takımı için Avrupa'nın sayılı kadrolarından birini kurmasına izin verir ki bu paraları harcayan çok fazla takım yok. İşte ekonomi bu kadar küçük ve 5 kişilik bir sporda bir tek transferin bu kadar etkili olduğu bir sporda yaz dönemi transferleri öyle aman aman fantastik olmuyor. Çünkü hemen her takım sezon içerisinde kadrosuna 2-3 oyuncu katıyor. Kimi zaman bu oyuncular sistemlerin,oyunların değişmesine neden olabilecek kalite de olabiliyorlar. Misal şu an bonservisi en yüksek oyunculardan biri Bo McCalebb. Makedon pasaportlu Amerikan oyuncu için € 4 m gözden çıkaran takım onu kadrosuna katabilir ( sportif anlamda tatmin edici olabilirse ) Oyuncunun yıllık € 2.5m civarı bir para kazandığını da düşünürsek Mehmet Topuz'dan daha ucuza geliyor. Tüm bu verilerin ötesinde bir de neredeyse tüm sezonu kapsayan transfer dönemi eklenince takımların işi biraz ağırdan almaları kaçınılmaz oluyor. Geçenlerde konuştuğum ve gelecek sezonun transferlerini şimdiden bitirme noktasına gelen bir Genel Menajer aynen şöyle dedi " Bize oyuncuları çok erken aldınız diyorlar, biraz bekleseydiniz piyasa çok düşerdi ." 


Bu noktada sporlarda transfer değerlendirmesi konusunda bir analiz yapacağım.

Kimya'da maddenin hal grafiği 2 değişken üzerinden saptanır : Basınç ve Sıcaklık. Ayrıca bir de her maddenin kendine özgü bir kritik noktası vardır ki o da bu iki değişken arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirir. Çizilen Katı - Sıvı - Gaz eğrileri bu iki değişkenin formulize halidir. Transfer sisteminde ise bu iki değişkeni Para - Kalite olarak belirleyip, Oyuncunun yaşı ise kritik nokta olarak saptanabilir. Grafiğin şeklini ise Oyuncunun son yıllar performansı - milliyeti ve kişiliği belirler. Takımların bu üçlü harita üzerinden oyuncunun maliyeti ve kalitesi değişkenleri ile durumunu belirleyip ona göre karar vermeliler. Oyuncunun yaşını hesaba katmayı unutmadan. 


Tabloyu yorumlarsak;
  1. Ucuz ve Kaliteli oyuncu her zaman tercih sebebidir. 
  2. Pahalı ama kalitesiz oyunculardan kaçınılmalıdır.
  3. Hem maliyetli hem de kaliteli oyuncular konusunda karar verir iken takıma sınıf atlatıp atlatamayacağına bakılmalıdır.
  4. Süperstar tranferinde ( üst düzey kalite & yüksek maliyet ) oyuncunun yaşı en önemli kıstaslardan biridir. Eğer uzun vadeli bir yatırım ise değerlendirilmelidir.
  5. Oyuncunun maliyeti ve kalitesi arasındaki makas çok açık değilse Milliyeti tercih sebebi olabilir. Mesela ülkemizde sahada bulunması gereken 2 yerli için normalden biraz daha para gözden çıkarılabilir.
  6. Oyuncu kalitelisinin maliyetini karşılamadığı durumlarda oyuncunun kişiliği ile takıma getirecekleri ya da götürecekleri dikkate alınmalıdır.
  7. Eğer oyuncu hem yüksek kalite sunmaz hem de ucuz ise ( genellikle tamamlayıcı oyuncular ) geçmiş yıllardaki performansı birincil kıstas olarak alınmalıdır.
Muhakkak grafiğe uymayan oyuncular olacaktır. Onlar için ise en önemli şey seçici iç güdüsüdür.

Hiç yorum yok: