24 Ağustos 2012 Cuma

Sağlam'ın 2. Zirve yürüyüşü - Aktif Dinlenme

Ertuğrul Sağlam'ın takımı Avrupa Kupalarında alışık olmadığımız bir şekilde, kendi sahasında geriye düştüğü maçı istifini bozmadan çevirdi hem de Twente gibi sahada ne yapacağını iyi bilen bir takıma karşı.

Bursaspor'u sahada izlerken farklı bir hava sezinliyorum; garip ama hoş. Sağlam'ın takımı top rakipte iken " Aktif Dinlenme " halinde. Ne Batalla ne Pinto ne de Ozan İpek - Sestak ikilisi rakibin peşinde koşmuyor; tek amaçları iyi pozisyon alıp rakibi ya uzun topa sevketmek ya da savunmanın merkezine yönlendirmek. Böylelikte takımın boyunu uzatmıyorlar ve çok yorulmadan, efor harcamadan maçları tamamladıkları için neredeyse aynı ilk 11 tüm sezonu düzenli bir şekilde geçirebiliyor. Geldiği günlerdeki dağınık günlerini atlatan Alfred N'Diaye de savunma hücum geçişi konusunda gösterdiği gelişme ile Ertuğrul Sağlam'ın sakin takımının en önemli parçası haline geldi.

Ben bu lafı severim " Adam gibi adam, Ertuğrul Sağlam "

Takımın istikrarlı lideri Batalla'nın yanına yapılan Pinto aşısı ilk baharında yeşerince, Ertuğrul Sağlam için takımını yeniden şampiyonluk potasına döndürmek için 2 adım kaldı. Birincisi forvet performansını sağ kanatta bir türlü gösteremeyen Sestak'ın uzayan uyum süresini tamamlaması, ikincisi ise geçtiğimiz sezon Adem'de olan bu sene Musa'ya geçen N'diaye partnerliğinin geliştirilmesi. Sestak'ın sahaya koyacağı farklılık zaman zaman hücumda yaşanan kısırlığın çözümü açısından hayati önem taşırken, Musa'nın pas kalitesi ve hücum katkısı takımın rölantisini arttırma konusunda kritik eşik.

Bursaspor tarihine adı şimdiden kazınan Ertuğrul Sağlam'ın artık istikrar konusunda dersler verdiği, oyun sistemini iyice benimseyen takımının bu yıl zirve yürüyüşünden alıkoyacak tek nokta ise Serdar Aziz - İbrahim ikilisinin güvenilir bir yedeği olmaması. Jübile senesindeki Ömer Erdoğan bu işi üst düzeyde sürdürebilecek gibi görünmüyor.



Hiç yorum yok: