21 Kasım 2011 Pazartesi

Derbi budur/Beşiktaş:0 Galatasaray:0


"Demezler mi oğlum siz misiniz bu kentin zaptiyesi" der Gemide filminde Erkan Can. Kulüpler+Federasyonun deplasman yasağı da bu hesap. İnönü'de Galatasaray taraftarını görmeyince bu replik geldi aklıma. Play-off sistemi getiriyorsun futbola ilgi artsın diye. Ama ilginin hammaddesini yasaklıyorsun. Bu sene yapılanları düşündükçe daha ne göreceğiz diye düşünüyorum. Hiç düşünmesek mi? Bu salak saçma şeyler yüzünden maçı bile o kadar keyifli izleyemedim. Böyle bir maçı bile.

Tek kelimeyle mükemmel bir mücadele vardı sahada. Kalite mi? eh fena değildi. Futbola doyduk mu? Bir yere kadar. Ama mücadele, derbi budur işte dedirten bir savaş vardı sahada. Ezeli rekabet dediğin şey, birinin oynayıp diğerinin seyrettiği değildir. Bilinmezlerin ortaya çıkıp, derbinin kendine özgü hikayesini yazmasıdır. Keyif veren budur. Bugün de bu oldu işte.

Sezon başından bu yana taraftarlarını saman alevi gibi parlayıp mutlu eden 2 takımın mücadelesinde perde inerken mutlu olan yoktu. Artık deplasmanda 1 puan aldım çokta üzülmedim de diyemiyorsun. Play-off var sonuçta. Burada ağzınla kuş tutsan ne fayda. Lig heyecanı diye birşey kalmadı. Bu sezon şu ana kadar 2 maç çok keyif verdi bana. 2 derbi. Beşiktaş'ın karakterini sahaya koyduğu, yıldızların parladığı 2 maç var sadece. Yıldızlar maç seçiyor diyenleri haklı çıkartan 2 maç. Gençlerbirliği maçında da bunun yarısını oynasalar keşke. Ya da başka bir anadolu maçında. Bugün de yoruldukları son 15 dakikaya kadar harika oynadı Beşiktaş. İlk çeyrekte Galatasaray'ın hakimiyeti vardı ama sonraki 60 dakika hakimiyetini ilan etmişti siyah beyazlılar.

Almeida'nın ileride ki hareketliliği Simao ve Quaresma'yı da kendine getirmişti. Her boşlukta onlar vardı. Kule indirdi. Vatandaşları denedi ama olmadı. Almeida'nın da 2 pozisyonda şanssızlığı, genç Semih'in (umarım Fenerbahçe'deki adaşı gibi olmaz kaderi) ve küçük elli Muslera'nın kalede devleşmesi vardı. Durumu gören Fatih Terim, Sabri-Ayhan değişikliği yaptı ama olmadı. Bir değişiklik daha yapmak zorunda kaldı aynı yolda. Ama Carvalhal'ın ki biraz aceleydi, acemiceydi. Necip, oyuna girerken Veli çıkmamalıydı. Ne olursa olsun pas trafiğini yöneten adamdı. Aurelio hatta Ernst'i çıkarsa anlardım ama Veli hataydı. Veli çıktıktan sonra dişlinin önemli bir parçası çıkmış gibi oldu. Bir de üstüne Necip de Sabri'yle aynı kaderi paylaşınca Mustafa girdi ve arap saçına döndü herşey.

Fatih Hoca'nın da Melo hamlesi büyük kumardı. Ama sever hocam kumarı. Kariyeri bunlarla geçmiş bir teknik adam. Takımın yıldızı falan demedi aldı Brezilyalıyı kenara. Baros'u soktu ve risk aldı. Bu hem riskti hem de Beşiktaş savunmasının çıkmasını engelledi. Yapılan bu değişikliklerden sonra da maç sadece kim korkunç bir hata yaparsa golü yer olayına döndü. Sonuçta da Galatasaray, belki de fark yiyeceği maçta 1 puanla kurtardı kendini. Cüneyt Çakır'a da 1-2 şey söylemek lazım. İlk yarıda müükemmel 2.yarıda kötü bir maç yönetti. İlk yarı çalmayıp doğru yaptıklarını 2.yarı inkar etti. Bu inkarlardan biri de Beşiktaş'ın golüne mal oldu. İlk yarı orta sahada kopyası 2 pozisyonu devam ettirdi. Golden önceki pozisyona faul vererek komik duruma düşürdü. Standart lazım hocam, tek istenilen bu.

Eboue olayına ise fazla girmiyorum. Aynı filmi Keita'da da izlemiştik birkaç yıl önce. Fildişi Sahili'nde bu öğretiliyor deyip geçeyim. Son sözü de bir kez daha Gattuso'ya bırakayım: "Her derbi kendi hikayesini yazar". Bugün de yazdı. Bu kadar pozisyonu görünce bu maç nasıl 0-0 bitti diyorsun ama bu hikaye de böyle işte.

1 yorum:

el fenomeno dedi ki...

Almedida'nın golündeki faulün bir benzerini Melo Ernst'e yaptı ve faul kararı verildi.Bence ikisi de faul değildi ama standart istiyosun madem al sana standart.Ayrıca Almeida da vuruşu düdükten sonra yapıyo Muslera hareket etmiyo bile yoksa top çok zor noktaya da gitmiyo, pozisyonu bi kez daha cephe kamerasından izlemeni öneriyorum.Eboue için söylediklerine de gülmemek çok zor.Bir tribün dolusu insan sana da çakmak,bozuk para,su şişesi fırlatsa sen de refleks olarak önce başını tutarsın.Eboue kafasını acıdığı için değil kafasına isabet almaması için tutmuş olamaz mı? Hadi diyelim senin dediğin gibi rol kesmek için yapmış olsun,bu taraftarın yapmış olduğu şeyi aklar mı? Eboue'ye sahtekar derken ondan 10 kat daha pislik yapan BJK taraftarına ne diye iki kelime etme zahmetinde bulunmazsın.Hasan Şaş'ın da kafasına atılan madde var.BJK taraftarı olarak sen böyle konuşursan o zaman ben de GS taraftarı olarak, Melo az bile yapmış derim.Hem BJK taraftarı sever böyle oyuncuları.Tombalacı Nouma'yı Fener taraftarına tombala çekti diye daha çok sevdiler ne de olsa.