7 Mart 2011 Pazartesi

Beşiktaş:1 Trabzonspor:2/Schuster'in marifeti


Beşiktaş’ın son iki maçta moral kazanması, Trabzon’un galibiyet ihtiyacı, iki takımın oyun tarzı, maç öncesi güzel futbol izleyeceğimizin sinyallerini veriyordu. Ama bugün güzel futbol hariç her şey vardı sahada. Goller, kırmızı kartlar, kötü bir hakem vs.
İlk yarı ortada bir oyun vardı. Beşiktaş, orta sahada Fernandes-Necip-Guti üçlüsüyle oyunun hakimi gibi gözüküyordu. Guti, Beşiktaş’a geldiğinden bu yana en kötü oyununu oynamasa siyah beyazlılar ilk yarıda işi bitirebilirdi. Daha ilk yarıda Beşiktaş’ın ayağına bir fırsat daha geldi aslında. Serkan Balcı’nın atılması. Trabzon’un dinamosu, maç boyunca Simao’nun başına bela olması yüksek ihtimal Serkan da atılınca Beşiktaş herhalde rahat alır dedim ama futbol başka bir olay işte.

Maç Beşiktaş’ın kontrolünde giderken ne oldu da Trabzon kazandı derseniz, tek sorumlu Schuster’i getiririm karşınıza. Hakem de rezaletti diyenleriniz olacak kabul ama Tolga Özkalfa’yı en sona bırakayım istiyorum. Schuster, oyunun kontrolünü elinde tutan Beşiktaş’ı Nobre’yi alarak durdurdu. Top tekniği yüksek ve Guti’yi rahatlatan Fernandes’i oyundan alması Trabzon’u müthiş rahatlattı. Düşünün ikinci yarı Beşiktaş, sahada sayı olarak dengelenene kadar rakibine üstünlüğünü hiçbir şekilde kabul ettiremediyse bunun tek sebebi Schuster’in Fernandes-Nobre değişikliğidir. Orta sahadan bir oyuncu alıp hiçbir şekilde adam eksiltme özelliği olmayan Bobo’nun mücadele olarak daha iyisi teknik olarak en alt seviyesi bir modeliyle Beşiktaş hücum etmeye çalıştı. Halbuki Fernandes oyunda kalsa Beşiktaş sürekli topa sahip olarak illaki pozisyon ve gol bulacaktı. Schuster’in bu yanlışına rağmen Beşiktaş golde buldu ama son haftalardaki duran top hastalığı yine kendini gösterince galibiyet sevinci 2 dakika sürdü. Sonrasında Sivok da atılıp kişi sayısı dengelenince Beşiktaş’ın göbeği kabak gibi açıldı ve Trabzon kontra atakla golü bularak elmas değerinde 3 puan aldı. Bu oyunun teknik-taktik yönüydü. Gelelim çok büyük hakem (!) Tolga Özkalfa’ya.

İki taraf adına da çok komik hatalar yapan ve bence kendi mesleği dişçiliğe bir an evvel dönmesini tavsiye edeceğim Özkalfa ve yardımcıları bakın neler yaptı maçta:
-İlk yarıda Giray’ın kung-fu tekmesine devam dedi. Kırmızı kart göre bana göre banko ama hadi topa değdi diye en kötü sarı kart vermesi gerekirdi.
-Serkan Balcı’nın ilk sarı kartı biraz ağır olabilir. Ama tam bir hakem yorumu. Bana göre biraz ağırdı.
-Simao’nun golü buz gibi goldü. Ofsayt bayrağı kalktı.
-Sivok’un ilk sarı kartı tam bir skandaldı bana göre. Düdükten sonra topa vurmaksa neden ayıp derim başka bir şey demem.
-Burak’ın ceza sahası içerisinde Rüştü’nün çelmesiyle yerde kalmasına devam dedi, kendini güldürdü. Komik adam bu Özkalfa. Sonrasında sarı kartlar havada uçuştu.
İşte böyleydi kararlarda. Beşiktaş’ın mağlubiyetini hakeme bağlamıyorum, tek sorumlu benim futbol gözlüğümde Schuster’dir. Ama Özkalfa saçma sapan kararlarıyla maçın önüne geçmeyi başardı. Schuster de bir kez daha yırttı. Ama nereye kadar?

Hiç yorum yok: