9 Eylül 2010 Perşembe

Top 10-Dünya Kupası görmeyen yıldızlar

Top 10’da bu kez Dünya Kupası’nda forma giyemeyen büyük yıldızlara bir göz atacağız. Kulüplerinde muhteşem performanslar sergileyen ve efsane statüsüne ulaşan bu yıldızları dünyanın en büyük kupasında maalesef izleyemedik.

George Best
Taraflı tarafsız herkesin büyük sevgi ve saygı duyduğu, çılgın yaşamıyla magazin basınının ilgi odağı Kuzey İrlandalı George Best’in Dünya Kupası’nda forma giyememesi çok büyük bir talihsizlik. Manchester United ta sergilediği resitallerle oyunun efsanelerinden biri haline Best, 37 kez giydiği milli formayla 9 gole imza attı. 1982 Dünya Kupası öncesi Billy Bingham tarafından fizik kondisyonu ve düzensiz özel hayatı nedeniyle 36 yaşında kadroya alınmayan George Best böylece tek şansını da kaybetti.

Eric Cantona
Cantona’nın milli takım kariyerinin biraz karışık olduğunu söylemek lazım. ‘King Eric’ -çevirince anlamını yitiriyor biraz:)- 4 şampiyonluk kazandığı Manchester United’la oyunun idollerinden biri haline gelmesine rağmen ve Best’in aksine Fransa gibi Dünya Kupası’nın gediklilerinden birinin vatandaşı olmasına rağmen finallerde boy gösteremedi. 1987’de ilk kez milli formayı giyen Cantona, Henry Michel’le yaşadığı sorunlar nedeniyle süresiz kadro dışı kalmıştı. Horozlar 1990 Dünya Kupası’na katılamayınca Michel’in görevine son verilmiş ve yerine gelen Platini, ilk icraatını çok sevdiği Cantona’yı geri çağırarak yapmıştı. Ancak bu geri dönüş beklenen etkiyi yapmadı. Fransa 1992 Avrupa Şampiyonasında beklenen sonucu alamamış ve 4 yıl sonra bir kez daha Dünya Kupası’na kalamamıştı. Tüm bunların üstüne aldığı 1995’te aldığı ceza ve geri dönüşünde Zidane’ın etrafında kurulan genç takıma alınmayışı onun milli takım kariyerinin de bitmesine neden oldu.

Alfredo Di Stefano
Ne Pele ne Maradona. Hepsinden önce o vardı. 'Sarı Ok' lakaplı Alfredo Di Stefano’nun, gökten yeşil sahaya inmiş bir yıldız olmasına ve 3 farklı milli takımda oynamasına rağmen Dünya Kupası’nda hiç forma giyememesi hakikaten büyük talihsizlik. 6 kez Arjantin, 2 kez Kolombiya, 31 kez de İspanya forması giyen Di Stefano, İspanya’yla iki kez bu sevinci yaşayacaktı ama olmadı. Önce 1958’de elemeleri geçemedikleri için gidemedi, 1962’de ise başrolü oynayarak İspanya’ya finaller biletini kazandırdı ama bu kez yaşadığı sakatlık nedeniyle en büyük kupada forma giyemedi. Kısacası Di Stefano’nun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmez.

Duncan Edwards
Dünya Futbolunun hala iç çektiği isimdir Duncan Edwards. Çok küçük yaşlardan itibaren İngiliz futbolunun en büyük efsanesi olmaya aday Edwards’ı bırakın Dünya Kupası’nı yeşil sahalarda bile çok az izleyebildik. 21 yaşında ilk kez milli formayı sırtına geçiren Manchester Unitedlı 1958 Dünya Kupası elemelerinde kilit rol oynamıştı. Ancak Münih faciasında yaşamını yitiren 8 isimden biri olması ülkeyi yasa boğarken akıllara da şunu getiriyordu: Belki de 1966’da kupayı Bobby Moore yerine Edwards kaldıracaktı.

Ryan Giggs
Listemizdeki Manchester United laneti devam ediyor. Kırmızı Şeytanların Premier Lige damga vurduğu her sezonda imzası olan Ryan Giggs’i Dünya Kupası’nda izleyememek kolay açıklanır bir şey değil. Okullar düzeyinde İngiltere’yi temsil etmesine rağmen A takımda Galler’i seçen Giggs’in milli takım serüveni hep konuşuldu. İngiliz medyasının baskısına rağmen doğal olarak ülkesini seçen Giggs, 2004’te kaptanlık pazı bandını takmaya başlasa da 2007 yılında milli takımı bıraktığını açıkladı. Bizde onu bir kez bile olsa Dünya kupası’nda izleyemedik.

Dixie Dean
İngiltere’nin ilk 3 Dünya Kupası’na katılmayı reddetmesi tam bir gol makinesi olan Dixie Dean’in 3 aslanlı formayla bu dev organizasyonda yer almasını engelledi. Everton formasıyla 433 maçta 383 gol atan ve bunlardan 60’ını tek bir sezonda kaydeden Dean’i en güzel Bill Shankly anlatıyor. Tam bir Everton düşmanı olan ve ezeli rakip söz konusu olduğunda çok sert konuşan Shankly, Dean için ''Gelmiş geçmiş en iyi santrafordu. O Beethoven, Shakespeare ve Rembrandt gibiydi'' diyordu.

Jari Litmanen
Halen ülkesi takımlarından Lahti’de forma giyen 39 yaşındaki Jari Litmanen, Dünya Kupası göremeden milli takımı bırakanlardan. Ülkesinde ‘Kral’ lakabıyla çağrılan Finlandiyalı yıldız 1989’da ilk kez giydiği milli takım formasını bu senenin ocak ayında üstünden çıkardı. Adam da haklı valla. 9 kez Finlandiya’da yılın futbolcusu seçilen, Ajax’la 90’ların ortasında Avrupa’yı kasıp kavuran Litmanen, pasaportu değişik olsa 21 senede 5 Dünya Kupası görecekti belki de.

Ian Rush
Yıllarca İngiltere’nin en büyük takımlarından birinde sayısız başarılar kazanıyorsun, bağırsan Londra’daki kankan duyacak seni ama sırf Galli olduğun için Dünya Kupası’nda forma giyemiyorsun. Ryan Giggs’in 80’lerdeki modeli Ian Rush da ''nasıl oynamaz lan bu adam Dünya Kupası’nda'' dediklerimizden.

Bernd Schuster
Şimdiye kadar saydıklarımız bir şekilde şanssızlıktan oynayamadılar dev organizasyonda. Ancak Bernd Schuster’in durumu biraz farklı. Barcelona ve Real Madrid’te başardıklarından ötürü Almandan çok neredeyse bir İspanyol olarak kabul edilen ‘Sarı Melek’ lakaplı Schuster, 1980’de kupayı kaldıran Batı Almanya kadrosunda yer almış ve 4 maçın 2’sinde forma giymişti. Kupa performansıyla Avrupa’da ‘Gümüş Top’ ödülü alan Schuster, sonrasında Alman Futbol Federasyonuyla yaşadığı anlaşmazlığın ardından 24 yaşında milli takımı bıraktığını açıklamış ve Dünya Kupası’nda oynama şansını kaçırmıştı.

George Weah
Ülkesinin futbol olarak geride kalması Liberyalı George Weah’ın Dünya Kupası’nda boy göstermesini engelledi. 14 yıl Fransa, İtalya ve İngiltere’de top koşturan, bu ülkelerin ikisinde şampiyonluklar kazanan Weah, Fifa, Avrupa’da ve Afrika’da yılın oyuncusu ödülleri kazanmış oyunun harikalarından biriydi. Weah, Liberya için oynadı, teknik direktörlük yaptı, ülke futbolunun gelişmesi için paralar harcadı ama Dünya Kupası’nda hiç forma giyemedi. En çokta 2002’de yaklaştı en büyük arzusuna ama eleme grubunda 1 puan eksik alınca Liberya, finaller biletini kaçırdı.

Hiç yorum yok: