7 Eylül 2012 Cuma

Biraz Sabır Ve İyi Kenar Yönetim Gerekli


Perşembe günü www.iddaalihaber.com 'da yayınlanan Basketbol Milli Takım yazım..


Eğer Salı günü oynayacağımız Çek Cumhuriyeti karşılaşmasını 19 sayı farkla kazanamazsak 2013 yılında Slovenya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’na katılamayacak dolayısıyla 2014 Dünya Şampiyonası şansımızı da yitirmiş olacağız. Kısacası 40 dakikalık performansımız gelecek 2 senemizi şekillendirecek ; belki de 2010 Dünya Şampiyonası finalisti takımımız Avrupa’nın en iyi 24 takımı arasına adını yazdıramayacak.

Spor teoremi içinde düşülen en önemli yanlışlık “ geçmiş ile bugünü karşılaştırmaktır “. Basketbol Milli Takımımız için de benzer bir yanılgı içerisine girildi. Antrenör Tanjevic’den Menajer Harun Erdenay’ına, yorumcusundan izleyenine hemen herkes 2013 Slovenya elemelerinde mücadele edecek takımı eski takımlarımız ile kıyasladı ve kimileri farkı görürken kimileri eş değer buldu. Halbuki bizim gençlerimiz!  ne sandığımız kadar kaliteli ne de hayal ettiğimiz kadar yetenekli. 

Takımın ilk beşi Sinan Güler – Emir Preldzic – Serhat Çetin – İlkan Karaman – Semih Erden şeklinde yazıldığında fark ortaya çıkıyor.

Oyun kurucu pozisyonunda kullandığımız Sinan Güler oyun kurucu özelliklerinin çoğunu taşımazken, yedek guardımız Ender Aslan’ın son yıllarda parkeye koyabildikleri ortada. Takımın saha içi lideri konumunda olan Emir Preldzic’in kulüp takımında bile neredeyse rotasyon dışına itilirken 26 yaşında gelmiş olmasına rağmen bir türlü gelemeyen o geleceği için sahada tutularak, son sezona dek üst düzey tecrübe yaşamamış ve sakatlıklarla boğuşmuş Serhat Çetin’den Amerika’yı yeniden keşfetmesini beklemek biraz hayal ürünü sanki. Sahanın en yeteneklisi İlkan Karaman’ın aynı zamanlarda en tecrübesizlerden biri olması ise Tanjevic’in en büyük handikabı olarak görünüyor. Henüz üst düzey müsabakalarda verim verme sınırını aşamamış olan Göksenin Köksal, Birkan Batuk, Doğuş Balbay’ı da kenara ayırırsak, geriye maç önü tahminlerimize en çok yaklaşabilen 2 oyuncumuz kalıyor : Semih Erden ve Kerem Gönlüm.  Semih’in yaptıkları ortada, NBA tecrübesini sakatlıkların etkisi ile parkeye tam olarak yansıtamasa da hala Avrupa’nın en değer pivot oyuncuları arasında ve takımın en verimlisi. Kerem Gönlüm’ü ise tüm iyi niyeti ve devasa tecrübesine rağmen 35lik vücüdu bir yere kadar taşıyabiliyor. Tanjevic için tek “ keşke “ noktası olan Furkan Aldemir ise bu kadroda neden yer bulamadığı sorusunun cevabını kendisinde aramalı.

Kısacası kadromuzu hiçbir sıfat tam anlamıyla karşılayamıyor. Tecrübeli değiliz ama genç sayılmayız, süper yetenekli değiliz ama yeteneksiz sözü acımasız gelir, yıldız değiliz ama sıradan demek mesnetsiz kalır ; yani “ ne olduruyoruz ne öldürüyoruz “ .

Herşeye rağmen grupta iyi bir performans koyduğuna  ve utanç verici Çek Cumhuriyeti mağlubiyeti dışında İtalya karşılaşmaları dahil olmak üzere belli bir standartı tutturduğuna inandığım Milli Takımımız, Slovenya 2013’e kalsa bile bu kadro ile yoluna devam etmeli.
Hidayet, Ömer,2 Kerem ülkemize yeteri kadar hizmet ettiler. Tecrübeli isimlere teşekkür edip bu kadronun olgunlaşmasını beklemeliyiz. Kenan, Okben gibi gençlerimizi de bu kadroya dahil ederek 5-6 yıllık hedefler koymalıyız. Tıpkı 2010 Dünya Şampiyonası öncesi kadronun kıvama gelmesi için sabrettiğimiz gibi sabır göstermeliyiz. Tabi,  yeni bir kenar yönetim ile.


Uğur TÜRKER

Hiç yorum yok: