Bugün son yazısını okuyana kadar Hıncal Uluç hakkında negatif yada pozitif bir düşüncem yoktu. Çoğu kesimin tepkisini çeken bu şahsiyet hakkında çokta kafa yormaya gerek olmadığını düşünüyordum.Özellikle spor yazılarının genellikle ilgi çekmek üzerine olduğunu düşündüğüm bu şahsiyet, hiç bir şekilde tanımadığını söylediği rahmetli Defne Joy Foster'ın ölümü için ''Su testisi su yolunda kırıldı'' diye bir yazı yazmış ve Defne'nin yaşam tarzını acımasızca eleştirerek ''son gününde yaptıklarının cezasını çekti'' gibi saçma sapan bir açıklamada bulunmuş bu abimiz. Böyle bir şeyi aklından geçirebilirsin ama elinde bir kanıt olmadan, birinden kesin bir bilgi almadan yazamazsın arkadaş. Adından da anlışabileceği gibi hayatın güzel yönlerini hiçbir şekilde anlayamayan Hınç al abimizi şiddetle kınıyorum ve sizleri de davet ediyorum. İşte o yazı: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2011/02/04/bu_nasil_bir_mahalle_baskisidir
Not: Yanlış anlaşılmak istemediğimden bu notu ekleyeyim dedim. İnsanlar hayatlarını istedikleri gibi yaşar. Medyada haberi maalesef istediği gibi yapıyor ama tüm gerçekler ortaya çıkmadan akrabama sordum böyle söyledi deyip yazılmaz. Birçok insanın ister nefretten ister sevgiden takip ettiği bir yazarın, ortada kanıtlanmış bir şey olmadan yazmasınadır benim isyanım. Benim de gördüğüm Hıncal'ın Defne'nin eşinin üzerinden prim yapmaya çalıştığı. Ve tanıdığımız Hıncal profili buna daha çok uyuyor.
5 yorum:
amacım sizi karalamak veya buna benzer kötü birşey değil ama bence yapılan haberleri temel alarak doğru bir tespit yapmış. adamın kadınla bir alıp veremediği olmadığını düşünürsek, topluma verdiği mesaj yönünden anlamlı bir yazı olmuş. tabii kadın çok tanınan birisi olduğu halde, onun bu hareketlerini insanların önüne sunup kendine bir malzeme bulma umuduyla yanıp tutuşan medyanın yaptığını kınamak gerek. sonuçta insan hata yapar ama yaptığı hatayı insanlara açık seçik anlatıldıktan sonra üstüne bir de kadına bu kadar methiye yapılması saçma olmaktan öte bir vicdansızlıktır. bahsi geçen haberi ben de izledim. hangi kanaldı hatırlamıyorum ama gerçekten Uluç'un söylediği gibi bir haber yapıldı. yani eğer doğruysa ve bir anne kocasını bu şekilde aldatarak ölmüşse, kadın mı el üstüne tutulmalıdır, yoksa adam mı? tabii kimsenin kadının aldattığını ciddiye almayacağı düşünüldüğü için, böyle şeylerin kadınlar tarafından yapılması, haber değeri görmüyor maalesef pek bayağı olan medyamızda; hep kadının masum erkeğin zalim olduğunu görüyoruz. bu noktaya vurgu yaptığı için kendisini tebrik ediyorum yazısı sebebiyle.
Her zaman merak etmisimdir, nasil bir ebeveyn cocuklarina Hincal ve Öcal isimlerini koyar..Bu kafa yapisinda bir ailenin cocuklarinin hayatin güzel yanlarini görmesini beklemek biraz fazla iyimserlik olur sanirim
Her insan kendi hayatini yasar ve bu hayat bir gun sonlanir. Jimmy'de talihsiz bir sekilde oldu ama arkasinda bir ekol , tarihin sonuna kadar devam edecek bir duygu birakti. Defne'nin de ne yaptigi kimseyi ilgilendirmez, onun hayata verdigi mesaj ilgilendirir bizi, insanlara gulumsemeyi ve neseli olmayi asiladi. Ataturk'de alkol kullaniyordu ama biz o yuzden alkolik olmadik.
Hincal Uluc cogu zaman farkli bakis acilariyla insanlara dogru olani tersten gosteren bir adamdir. Tarzini sevmesemde bazen ona anlam verebilirim. Ancak bir insan hakkinda bu kadar acimasizca yorum yapabilen bir insanin nazilerden daha tehlikeli olabilecegini dusunuyorum. Sayet benim yanimda boyle birsey soyle beyfendiligimi cebime koyar agzinin ortasina bir tane kondururdum.
ZAMANLAMASI SON DERECE YANLIŞ BİR YAZIDIR..
En doğru kararı Defne'nin çocuğu verecektir.. Ama Hıncal Bey o zaman hayatta olur mu Allah bilir..
Yorum Gönder