Fatih Terim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fatih Terim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Terim Melo'nun yıldız performansı sergileyebilme ihtimalini seviyor

Tüm sezonu Melo kalacak mı yoksa gidecek mi söylentileriyle geçirdik. Başkan'ın Melo'nun form durumundaki gelgitlerden rahatsız olduğu bilinirken, Terim'in yaşanan onca olumsuzluğa karşın yüzünü sürekli Melo'ya çevirmesinin mantıklı bir açıklaması olmalı. Fatih Terim'in felsefesi yörüngesinde bir tahlil yaparak, Melo'nun kalışına kendimce bir açıklama buldum...

Zirve Performansı

Terim zirvelerin adamı, başarı için tüm şansını sonuna kadar kullanmak ister. Son noktasına kadar. Muhakkak ki Melo'nun performansındaki dalgalanmaların o da farkında. Brezilyalının yaşadığı motivasyon problemi maç maç, sezon sezon kalitesini doğrudan etkiliyor. Tam da yukarı da saydıklarım daha 3 yıl önce Brezilya Milli Takımında  banko oynayan ve Juevntus'a 20 küsür milyon euroya tranfer edilen oyuncunun neden kariyerinin zirvesi olması gereken günlerde Galatasaray'a geldiğini anlatmıyor mu? İşte Fatih Terim Melo'yu altun çağını yaşadığı günlerdeki performansı için tranfer ediyor. Sezon içinde oynadığı 8-10 berbat maçı tolare edecek kadroya sahip ve aynı zamanda Melo'nun yine aynı sayıda olan fakat özellikle önemli maçlara denk gelen zirve performansına aşık.

Türkiye bonservisi 5 m€, kazandığı para 3m€ olan bir orta saha oyuncusu Galatasaray'a söz gelimi Real Madrid karşısında maçın kaderini belirleyecek performans veremez. Çünkü kalitesi bellidir ve o bölgede oynayan oyuncuların en önemli sıfatları genellikle istikrardır. Melo için tam tersi.. Brezilyalı sezonda 7-8 kez kariyerinin 20 küsür milyon euroluk performansını sergileyebilirse Galatasaray'ın avrupada atlayacağı tur sayısından ligde kazanacağı puana kadar hemen herşeyi değiştirebilir. Çünkü kabul etmek gerekir ki zirve dönemindeki Melo, Selçuk İnan kadar pasör, Mehmet Topal kadar savunmacı ve en az takım kaptanı kadar lider.

Yani; Fatih Terim Melo'nun zirve performansı sergileyebilme ihtimalini seviyor. Biliyor ki bu bütçeyle avrupada yeniden finallere gitmek istiyorsa yapabileceklerinin sınırı düşük olmayan oyunculara sahip olmalı. Bu yüzden onun gözünde Barnebau'da 70 metreden Burak Yılmaz'a asist yapan Melo, Konyaspor maçında istikrarını koruyan bilmem kimden daha değerli...


4 Eylül 2012 Salı

Biri yedek biri sür direk - Cris & Meireles

Yeni transferler Cris ve Meireles'e kısa bir bakış...

Ujfalusi'nin sakatlığı sonrası Terim için 2 tercih vardı ; ya doğrudan forma giyecek ya da formayı Dany ile paylaşacak bir oyuncu. Cris transferi ile anladık ki Terim ikinci yolu tercih etmiş. Cris tecrübesi ve özellikleri ile Şampiyonlar Ligi ve ligde önemli deplasman maçları için sahaya çıkacak izlenimi yaratırken Galatasaray'ın kazanmaya oynayacağı çoğu maçta Terim'in tercihi Dany olacak. Cris hava toplarındaki hakimiyeti, yaslanmış savunma oyunlarındaki başarısı ve süpriz golcü kimliği ile öne çıkarken Dany sürati, top tekniği, oyuna katkısı ile Cris'in hala bir adım önünde. Keza Galatasaray'ın opsiyonu 25 maça bağlaması buna bir gösterge. Görünen o ki bu sezon Galatasaray'da en kilit görev Semih Kaya'nın olacak çünkü Milli oyuncunun partneri maç maç değişebilir...

Farklı kişilik, düz oyun.. Meireles

Öncelikle belirteyim, dünya üzerinde en çok beğendiğim oyuncuların başında gelir Raul Meireles. Sadece maç maç ve maç içi istikrarı bile Fenerbahçe'yi bir adım öteye götürmeye yetecektir. Menajerlik oyunu oynayanların aşina olduğu Box to Box teriminin en güzel karşılığı olan Meireles'in tranferini çok doğru yorumlamak lazım. Meireles'in  pas kalitesi ile oyunu yönlendirmesi, orta sahayı çekip çevirmesi beklenirse yanılgıya düşülmüş olur. Portekizli oyuncu rakip ceza sahasına yapacağı koşular, takıma kazandıracağı mücadele ve koşu kalitesi ve atacağı uzun mesafeli şutlar ile müthiş bir tamamlayıcı rol üstlenebilir. Aykut Kocaman yine değişik tarzda bir transfer yaparak kendini riske attı, artık tek yol var ; yeni bir Kocaman takımı izlemek yoksa Meireles önce Spartak sonra Sivas'ta izlediğimiz takımı değiştiremez. Kısacası Meireles özellikleri ile Fenerbahçelilerin yıllardır aradığı 2. Appiah olmaya en yakın isim fakat unutulmasın bu tarz oyuncular takım ne kadar oynarsa o kadar katkı verirler, katkıları takım performansı ile doğru orantılıdır. 

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Türk Futbolunda Hata Analizi

Fatih Terim maç sonu " gelecek için iyi analiz edilmesi gereken bir maçtı " dedi Beşiktaş Galatasaray mücadelesi için. Gerçekten de gelecek için hem onun hemde oyuncularının adına bir Futbol 101 dersiydi. Gelin birlikte çıkarılması gereken derslere bakalım :

  • Elmander Umut İkilisi

Bu ikilinin özellikler sadece Galatasaray rakibine önde bastığı zaman işe yarıyor. Aksi durumda ki dün İnönü'de öyle oldu Elmander'in partneri Burak Yılmaz olmalıdır. Fatih Hoca'nın Umut seçimini dün özelinde anlayabilsek de uzun vadede bu ikili gol sıkıntısı yaşatır. Keza Elmander'in Erzurum'da Umut'un ise dün kaçırdıkları akıl alır gibi değil.

  • Kaos Futbolu
Galatasaray'ın futbol kimliğine rağmen karşı koyamadığı bir hastalığı var ; rakipleri oyunu kaosa döktükleri zaman onlar da ayak uyduruyor. Acele top kullanma hatası, sürekli dikine oynama çabası ve işin savunma yönünde yapılan basit tercih hataları oyunun hakimiyetini yitirmelerine sebep oluyor.

Faslı oyuncu ilk 11de yer bulamayabilir.
  • Felipe Melo
Formda formsuz, kilolu zayıf farketmez Felipe Melo bu takımda her maçta 90 dakika sahada kalmalı. Melosuz orta saha savunma yönünde kuru sıkı tabanca gibi oluyor. Aynı zamanda takımın hatları arasındaki boşluk ta büyüyor. Brezilyalı takım rakip sahada iken o kadar iyi pozisyon seçiyor ki hem ribaund hem de savunma şansı olabiliyor. Öte yandan, uzun mesafeli pas kalitesi ile de sağ ve sol beki çok kolay oyunun içine sokarak hücum sahasını genişletmede başarılı. Zaten Melo'nun neden pahalı olduğu bu paragrafta yazılı.

  • Emmanuel Eboue
Fildişili oyuncu Hamit Altıntop form bulasıya kadar çok sıkılacak. Çünkü güçsüz Hamit sağ çizgiden çok ayrılmayınca onun da önü kapanıyor ve istediği hücum bindirmelerini rahat yapamıyor. Eğer Hamit 15-20 gün içinde fiziksel eksiklerini tamamlayıp orta sahada Fatih Terim'in istediği gibi gezebilirse Eboue'de rahat bindirme alanları bulacaktır.
  • Nordin Amrabat
Yeteneği tartışılmaz ama kalitesi tartışılır. Galatasaray gibi pas kalitesi ve hızı yüksek takımlar için " yüzü dönük kanat oyuncuları " her zaman handikap olmuştur. Faslı oyuncu hemen her pozisyonda topu ayağına alıp rakip ne yapıyor diye bakınca, takımın pas hızı ister istemez düşüyor. Fatih Hoca'nın Amrabat'ı nasıl ve ne zaman kullanacağı Galatasaray için çok önemli. Bu Galatasaray ve Amrabat gösteriyor ki Faslı oyuncu Emre'yi kolay kolay kesemez.

Saygılarımla...

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Melo'nun alternatifi kim olabilir ?

Salı günü akşamı itibari ile Felipe Melo'nun gelecek sezon Galatasaray forması giymeyeceği ortaya çıktı. Galatasaray sportif olarak ihtiyacı olduğu fakat finansal açıdan şartlarına uymayan Felipe Melo transferini dondurarak ufak çaplı bir kumar oynadı. 3-4 ay sonra olası orta saha problemleri sonrası Melo'nun yerine kim gelirse gelsin eleştiri olacaktır. Muhakkak ki Melo'nun kalışı da başarıyı ve orta saha problemsizliği garanti etmez. Brezilyalı artık Sarı Kırmızılı formayı giymeyeceğine göre yerini kim alabilir ? Özellik ve isim bakımından incelemek istedim.

Melo'nun sahada kullanım amacına bakıldığında Selçuk'un arkasında daha savunmaya yaklaşarak mümkün olduğunca pozisyonunu kaybetmemeye çalışan bir tipik önlibero olduğunu görüyoruz. Özellikle rakip sahadan atılan uzun topların ilk karşılayıcısı ve orta sahadan topla ilerleyen rakibin ise en sert refakatçisi oluyor. Takımının dar alanda savunma yaptığı zamanlarda ise sert futbolu ve hamle zamanlaması ile rakip oyuncuları konusunda usta olduğunu görmek mümkün Brezilyalının. Sezon boyunca atmış olduğu 12 gol ve kaptığı toplar sonra olumlu kullanması ise onun Galatasaray'ı finansal olarak zorlamasına sebep olan özellikleri. Yani, Mehmet Topal ile Felipe Melo arasındaki fark, savunma anlamında hemen hemen aynı özelliklere sahip olmalarına rağmen Brezilyalının Türk'e göre daha fazla, kaliteli ve istikrarlı ofansif katkı yaratabilmesi. 


Yukarıdaki parağraf Galatasaray'da Melo'nun alternatifi olabilecek oyuncu profiline de ışık tutuyor. Pozisyon bilgisi, zamanlaması, hamle yeteneği olan sahada fazla gezmeyen ve ilk planda stoperler ile birlikte iyi bir 3lü oluşturabilen bir karakter aranıyor. Basında sayılan isimlerden en önemlisi olan Lassana Diarra'nın ise bu tarifin yakından ya da uzağından geçmediğini görebiliyoruz. M'Bia yada Alou Diarra görece daha muhtemel adaylar fakat bu oyuncuların görece ağır olmaları önemli birer soru işareti. Lass tarzı alan değil adam kapatabilen pres ağırlıklı bir oyuncunun tercih edilebilmesi için tek bir şart var : Fatih Terim'in 3lü orta sahaya dönmesi. Eğer Terim orta sahada 2li değil 3lü bir tercih kullanır ve Selçuk - Hamit ikilisinin arkasına bir orta saha arar ise Lassana Diarra biçilmez kaftan olur. Onun enerjisi ve pres yeteneği o sistemde kariyer zirvesini yaşayabilir. Fakat benim sıkça belirttiğim gibi Selçuk İnan'ın 3lü orta sahalardaki performans düşüşü dikkate alınmalı. Bu sayede Elmander sağ kanada yakın, Burak forvet ve Amrabat sol açıkta kullanılabilir. 

Kısacası 4-4-2 için şu aşamada bu paralara Felipe Melo'dan iyisini bulmak zor fakat 4-3-3 benzeri sistemler için daha fazla katkı verebilecek oyuncular alınabilir. Terim'in tercihi ile bulunacak oyuncu arasında bir karşılıklı etkileşim söz konusu. İkisi de birbirinin sonucunu doğrudan etkileyecek. 

Ben yine de Galatasaray'ın herşeye rağmen Felipe Melo ile anlaşacağına inanıyorum.

Saygılarımla,

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Neden Hamit Altıntop - Takım Elbiseli Rekabet

Dünyada yaz sezonlarının bu kadar sevildiği başka bir ülke yoktur. Çoğumuz sporsever değil renksever veya takımsever olduğumuz için haftada 1 bilemedin 2 maçta heyecanlanmak yerine her gün, her saat hatta bugünlerde her " new tweet " ile heyecanlanmak bizlere daha cazip geliyor. Çünkü çoğu zaman takımlarımızın transfer döneminde transfer ettikleri oyuncular ile akıllarımızda oynanan futbol bir türlü sahaya yansımıyor ve biz  en büyük teknik adamlar oluyoruz zihnimizde. Bu iki nedenden transfer dönemi, sonu gelmesin diye okunmayan roman gibi ülkemizde. Takımlar arası rekabet bu dönemde daha kızgın, taraftarlar arası laf sokmalar daha yaygın ve spor yorumcuları arasındaki yarış daha canlı. Onlar bile kendi takımları yıldız oyuncu kadrolarına kattıkları zaman daha bir şevkle yazıyorlar yazılarını, taraftar nasıl refleks vermesin... İşte bugünlerde yıllardır gördüğümüz bir filmin Episode Bilmem Kaçı çıktı : Galatasaray - Fenerbahçe transfer rekabeti...
Milenyumda  Ariel Ortega, Pierre Van Hoijdoonk, Miroslav Stoch için bir benzeri yaşanmıştı ama hiçbiri bu bölüm kadar anlam yüklü ve duygusal geçmişti. Hamit Altıntop kariyeri, kalitesi ve ismi ile son yılların en fark yaratacak transferi olabilir. 


Peki neden ?


Gelişi çok şey değiştirecek. Hamit Altıntop ( Messi ile )


Fenerbahçe açısında incelemeye başlayalım:

Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal ve bir stoper ( Egemen,Bekir,Serdar) ile 5 as Türk oyuncu var Aykut Kocaman'ın elinde. Christian, Sow ve Kuyt'u da banko yabancılar olarak sayarsak takımın 8 ismi netleşiyor. Geriye kalan 3 ismin kimler olacağı ise tamamen 6. Türk'e bağlı keza yapılacak tüm oyuncu değişiklikleri bu Türk oyuncu üzerinden olacak. Aykut Kocaman'ın oyuna yabancı sokmak için yabancı çıkarmak zorunda olmamaya ne denli önem verdiğini hepimiz biliyoruz. Bu en önemli 6. Türk sadece pasaportu için değil aynı zamanda kalitesi ile de oynayabilmeli. Madalyonun öbür yanı ise bir bu kadar önemli. Saydığımız 5 Türk içinde versatile ( çok pozisyonlu ) hiç bir adam yok. Fakat sahada yer alacak 6. Türk'ün pozisyon ve yetenek bakımından değişken olabilmesi lazım. Geçen yıl gördük ki sıkça sahada 6. yabancı olarak bulunan Mehmet Topuz bu işlevi yerine getirmekten uzaktı. Bu noktada Hamit Altıntop takımdaki tüm dengeleri Aykut Kocaman yönünde etkileyecek bir hamle olacak. Maliyeti ise yerine yapılacak bir yabancı transferinden çok değil.

Galatasaray penceresi ise mükemmelleşme formülü.

Hemen hepimiz biliyoruz ki Fatih Terim 4-4-2'den kolay vazgeçmeyecek. Son gelişmeler eşliğinde Felipe Melo'nun da takımda kaldığı düşünülürse takımın en önemli eksiği etkili bir sağ kanat oyuncusu. Çünkü orta dörtlünün sağında oynayan oyuncu Emmanuel Eboue'nin de performansını doğrudan etkiliyor. Kanatta çok çakılan ve topsuz oyunu sevmeyen bir oyuncu ile oynamak Filidişilinin hücum performansını ciddi şekilde sekteye uğratıyor. Ayrıca aranan sağ kanat'ın hücum pozisyonlarında içeri gelerek pas alışverişine destek vermesi Terim'in bir diğer arzusu. Yani Terim tıpkı Kocaman'ın da istediği gibi elindeki oyuncunun bir üst modelini istiyor. Hamit Altıntop Engin Baytar'ın çoğu özelliklerinde bir adım ötesinde, tabii Baytar'ın şahsına münhasır adam eksiltme yeteneğini saymazsak. Etkinin bir adım ötesi yine oyuncu değiştirmelerinde ; Fatih Terim de geçtiğimiz yıl oyuna yabancı oyuncu sokmak adına Melo'yu çıkarmak zorunda kalmış ve Selçuk İnan'ın yanına Engin Baytar'ı, zaman zaman Emre Çolak'ı kaydırmıştı. Kuşkusuz Hamit Altıntop benzer bir varyasyonda çok daha iyi reaksiyon verecektir. Hatta Galatasaray oyuna Selçuk İnan - Hamit Altıntop ikilisi ile de başlayabilir. Bu hayati meseleler ile Hamit Altıntop Galatasaray için panzehir seviyesinde. Fenerbahçe için söylediğimiz maliyet tablosu Galatasaray için de geçerli ki Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılım avantajı var.

Yaz sıcaklarını serinleten bu " takım elbiseli " rekabet için son günlere girdik. Çok zaman geçmeden kimin galip geleceği belli olacaktır. Umarım ikisi de kaybetmez..