Fransa Milli Takımının kadrosunda doğrudan oynayan Benzema dışında sadece 1(bir) forvet oyuncusu var. Giroud da buraya Guizavari bir sezon geçirdikten sonra gelebildi. İngiltere maçında görüldü ki Blanc gole ihtiyacı olduğunda forveti ikilemek yerine Nasri'yi geri kaydırıp bir ofansif oyuncu sürecek sahaya. Fakat ortadaki garipliğin sınırı da buraya kadar: Nasri gerek kağıt üstünde gerek saha içinde bu takımın en değerli oyuncusu.Koşu temposu,hücum yetenekleri,oyun devamlılığı bir araya gelince Benzema ve Ribery'den öne çıkıyor. Onun Cabaye'nin yerine orta sahanın ortasına döndüğünü son 15 dakika neredeyse hiçbirşey üretemedi Fransız takımı, halbuki o değişiklerden önce İngiliz Milli Takımı iyice geriye yaslanmış Nasri-Ribery-Benzema-Debucy dar alanlarda etkili varyasyonlar üzerindeydi. Sanırım Blanc'ın gelecek maçlar için en önemli sorunu bu.Nasri'nin saha içi pozisyonunu değiştirmeden bir taktik değişiklik yapmalı. Diğer yandan, Benzema'nın futbol evreninin ne derece geliştiğini görmek insanda tebessü yaratıyor. Mourinho yönetiminde üzerine koymayan oyuncu kalmamış desek, yalan olmaz.Rakip takım beyazların ise sahada ne yapmak istediklerine dahi bir fikri yoktu. Bir de Hodgson en önde 3 uluslararası tecrübesizi aynı aynda sahaya sürünce oyunları sıkışıp kaldı. Son 20 yıldır sıkıntıları ne ise hala aynı : Orta sahanın bir türlü rakip kaleye yaklaşamaması. Son sözüm Milner için. Hiç bir zaman James Milner'in değerli bir oyuncu olduğuna inanmadım. Tıpkı Barry gibi O da abartılmış yıldızlardan. Galiba Dünya'da pasaportdaşına Türkiye kadar değer veren tek ülke İngilizler. ( bu konu ile ilgili bir yazı oluşturuyorum bilahare yayınlayacağım )
Tabii futbolda..
Geçmiş yıllara dayanan istatistikleri sevmem " Sheva Nihat ve bilmem kaç kişiden sonra Eurolarda 2 gol atan bilmem kaçıncı kaptan olmuş " En çok buna sevinmiştir zaten. |
İbrahimoviç'in futbolculuğuna diyecek sözümüz yok ama oyunculuğuna var. Kulüp takımlarına nispeten tolore edilebilen İbrahimovic'in pozisyonsuluğu Milli Takımda kursaklarında kalmış lokma gibi, ne ileri ne geri kıpırdamıyor. Önüne forvet koyduklarında oyun merkezini bir türlü rakip kaleye yaklaştıramazken, O'nu en önde kullanınca topu uzun vurmaktan başka çareleri kalmıyor. Her iki düzenin tek ortak noktası gol atmaları için Zlatan'a bağlı olmaları. Mevkidaşı Shevchenko ise Zlatan'ın aksine mevki seçebiliyor. Milan kariyerinde yıllarca sağ ön gibi oynadığı yüzlerce maç var ya da çift forvet. Bu yüzdendir ki Blokhin bir diğer mevkisiz Voronin'i sahaya sürebiliyor. Kulüp takımlarında gezen,pas alışverişine katılan hücum oyuncusu her zaman makbüldür fakat Milli Takımlar düzeyinde eğer oturmuş,kulüpleşmiş bir formasyonunuz yok ise her zaman rakip kaleye minimum mesafede kalabilen bir forvet oyuncusu elzem. Hollanda'nın ardından İsveç de bu konuda çok büyük sıkıntı yaşadılar. Hollanda'nın Huntelaar'ı İsveç'in de kaleye yakın oynamasını öğütledikleri Elmander'i sahaya daha erken sürmeliler. Aksi halde oyun onların en zayıf alanlarına doğru kayıyor, bu durumda da Ukrayna ve Danimarka galibiyetleri sürpriz olmaktan çıkıyor.
Gruplardaki ikinci maçlar bugün başlıyor. Takımlar için daha iyi veriler elde edebileceğiz,
Yarın görüşmek üzere..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder